Sebepler dairesinde vuku bulan hadiselerin, doğal süreçte insan takatinin ziyadesiyle üstünde ve insan iradesiyle aşılması ihtimal dairesinde bulunmayan ve konuyu özetlenirken, ‘Maraşlının yaptığı iğne deliğinden deve geçirmek gibi imkansız bir işti.’ denilen, bir zaman ve mekan üstü kahramanlığın sonsuza kadar kalacak en muhteşem tablosudur, Kahramanmaraş’ın milli mücadele zaferi.
Sabrın ve imkanların son noktasına kadar kullanılıp ve sabrın ve imkanların sonuna gelindiğinde dahi son gayret ve son direniş ile kırılma noktasında ilahi lütfun semadan sağanak sağanak inerek, bir avuç milis kuvvete muhteşem bir baki zaferin kanaviçe üzerine ilmek ilmek dokunarak, oya asaleti ve zarafetiyle Kahramanmaraşlılara hediyesidir. Ve tüm yurda muhteşem bir armağandır.
Armağandır zira bütün ulus, millet son kalenin düşmediğinin ve yeniden dirilişin başlangıç noktasında olunduğunun farkına varmıştır. Bir imkansızın mümkün hale getirilmesini harika bir şekilde ortaya koyan Maraşlılar, dünyaya örnek olacak devasa kurtuluşun da fitilini ateşlemiştir.
Maraşlının kazandığı zafer yerel bir galibiyet değildir aslında, bir adım ötesinde ülkenin, onun da ilerisinde mağdur, mazlum ve kıyıma ve işgale uğrayan milletlerin zaferidir.
Bu zafer, bu galibiyet aslında tüm yurtta kutlanmalı, bütün ulus bu sevince ortak edilmelidir. Arayış içinde olan koca ülke, bir süredir kaybettiği yitiğini Maraşlının akıllara durgunluk veren zaferinde bulmuştur. Gelen bütün zaferler bu galibiyetten sonradır ve bu zaferin tutuşturduğu alevin devamıdır. Bundan dolayıdır ki, bu zafer sadece Maraş’ın veya Maraşlının değildir. Onun için bu Bayram ülkenin bütün sathında kutlanmalı, zafer coşkusu en ücra köşelere kadar ulaştırılmalı, yaşanmalı, yaşatılmalıdır.
Bunun için Kahramanmaraş’ta kutlanan bu zafer daha da coşkulu ve coşkun ve aşkın olmalıdır. Bu gün Trabzon Caddesi üzerinde görülen manzara çok harika bir bayramın zannediyorum arifesini teşkil ediyor. Muhteşem bir kutlamanın ayak sesleri diyorum ben buna. Evet, bundan sonra kutlamalar günler öncesinden organize edilmeli, milli mücadele döneminde halkın milis kuvvetler olarak savaşın tam kalbine yerleştirildiği gibi kutlamalarda da halk sevincin odak noktasına alınmalıdır.
Bu yıldan sonra Trabzon Caddesi kurtuluş gününe yakın birkaç gün önceden şenlik, bayram, kutlama alanına dönüştürülebilir. Caddenin birçok noktasına sahneler kurulup, oyunlar, piyesler, gösteriler sergilenebilir. Birkaç adımdan bir kurtuluş günlerinde yaşanan önemli olaylar halka gösterilebilir. Davullar çalınıp, halaylar çekilir. Bütün Kahramanmaraşlılar günlerce sürecek bu kutlamaya ortak olup, sevinç bütün evlere dağıtılabilir.
O günlerde olduğu gibi en küçüğümüzden en büyüğümüze kadar, bu kutlamaya herkes dahil edilebilir. Caddenin birkaç yerine kurulacak o çorba çeşmelerinden her sabah vatandaşlara ikram edilebilir. Ve yine gerek belediye, gerek stk’lar gerek iş adamları, gerek hayırseverlerin katkılarıyla sürekli pilav kazanları kaynatılabilir, halka sevinç son noktasına kadar yaşatılabilir.
Bu sevinç herkesi içine alacak şekilde ama vatandaşların bayramın odak noktasında olduğu bir kutlama ile daha coşkulu, daha kapsamlı hale getirilmelidir. Olsun canım, birkaç gün trafik tali yollardan aksın, birkaç gün araçlar biraz sıkıntı çeksin. Allah aşkına değmez mi bu cefaya, bu ezaya; yaşanacak ve yaşatılacak o derin coşku.
Şenlikler, panayırlar, eğlenceler olsun diyoruz şehrimizde. Gelin onların en büyüğünü ve ilkini 12 Şubat’ta gerçekleştirelim. Bırakalım sabahlara kadar davullar çalınsın. Cadde üzerinde bir taraftan kayıtlardan yükselecek Avukat Mehmet Ali’nin çağrısı, bir taraftan kurtuluşa davet, bir taraftan top sesleri, bir taraftan şahadet sesleri yükselsin.
Bir hafta belki, belki 5 gün, belki tam 22 gün, 22 gece, ama bu coşku, bu sevinç kutlansın. Amacın hasıl olması için içeriğin zenginleştirilmesi, kutlamanın yaptık da oldudan çıkarılıp, bu iş asıl nasıl yapılmalı kaygısıyla bir sene sonra daha güzelini yapmak ümidiyle organize edilmelidir. O günlerde Maraş’ın her tarafında zafere giderken bütün evlerde dumanların yükselmesi gibi şimdi sevinç yükselmeli, bütün ümitlerin kaybolmaya doğru gitmesinin aksine, huzurun, mutluluğun, ümidin zirveye doğru çıkmasına yürünmelidir.
Bu günlerde kapatalım Trabzon Caddesini, hep birlikte zafere koşalım, zaferle coşalım, sevinçle dolalım, gururla taşalım; bütün kaygıları, tasaları aştığımız günlerden biri daha olacaksa onu bu günlerde aşalım.
12 Şubat Kurtuluş Bayramı en muhteşem ve eşsiz şekilde, olabiliyorsa bütün yurtta, olamıyorsa bütün Kahramanmaraş’ta, olmadıysa en azından il merkezinin tamamında, kutlanmalıdır ve herkesin dahil olduğu bir kutlama olmalıdır.
Hepimizin Kurtuluş Bayramı kutlu olsun…