Halid Bin Velid komutasındaki İslam orduları 637 yılında Maraş’ı ele geçirdiklerinde o günkü Maraş’ta yaşayan kadim halk Aşir Dağ diyorlardı. Peygamber Efendimizin onlara benzemeyin hadisine uygun olarak önce şehrin adını Mer’aş yaptılar. Aşir olan dağın adını Şirdağ olarak değiştirdiler.
2. Mervan’ın halifeliği döneminde (744..750) arasında tekrar adını Şardağ olarak değiştirdiler. 1020 ila 1025’de Maraş’ın kadim halkını Bizanslılar Trakya’ya tehcir ederler yerlerine doğudan Ermenileri ve batıdan Peçenek Türklerini yerleştirirler. Peçenekler kutsal dağ derler. bu çok ilginç konuyla ilgili yapmış olduğum araştırmada 766 yılında Onoklar, Türgişler ve Peçeneklerin yaşadığı topraklarda Karluk Devleti kurulur. Karluklarla baş edemeyen Peçenekler Oguzların topraklarına göçerler. Burada Oguzların tacizlerinden bunalan Peçenekleri Karlukların da yardımıyla kuzey Karadeniz kıyılarına kadar sürerler. Peçeneklerin o dönemlerde Müslüman olmadıklarını biliyoruz ancak sonradan Hıristiyan olduklarını belirten kaynaklarda bulunmaktadır. 1048 yılında Gadırhan obasının Maraş’a gelişiyle ünlü Gazne saray tarihçisi Beyhaki’nin ifadesine göre 25.000 kişilik bir oba o zamanlar Maraş’ta kışları kısa ama çok çetin geçermiş rüzgar buz haneler boyu kar olurmuş işte bu yüzden kutsal dağın eteklerindeki kuytu yerlere hayvan barınakları yapmışlar. Hayvanlarını bu şekilde korumuşlar. Yazları ise kutsal dağa yaylalara çıkarlarmış zamanla kullanış bakımından Ahırdağ denmiş.
Şimdi Ahirdağ niçin denir onu anlamaya çalışalım. Arab hakimiyetinde toplam 300 sene kalan Maraş’ta Araplar niçin Arapça olan Ahirdağ dememişler onlar. Şirdağ ve Şardağ demeyi tercih etmişler. Peçenekler o dönem hem Müslüman değiller hem de kullandıkları Orhun Alfabesi. Gadırhanlılar Müslüman ancak onlar Hakani, Uygur, Soft veya Sogt denilen alfabeyi kullanıyorlardı yani Arapça henüz hakim alfabe değil. 1563 yılında çıkan Osmanlı iskan politikalarına isyan edenler arasında bulunan Dadal Oğlu ferman padişahınsa dağlar bizimdir dediği dönemlerde Dadal Oğlunun türkülerinde, şiirlerinde Ahırdağ geçiyor. İskan politikalarında Osmanlıya sitem dolu bir pasajı Ahırdağında kara beyazın bir yazın ağlattı birde bu güzün. Kar beyazı alırsak Şam’a kadar gider ulu dağları yine Karaca Oğlanın türkülerinde ve şiirlerinde Ahırdağ geçmektedir.
Cumhuriyet dönemi basılan bütün haritalarda Ahırdağ olarak yazılmıştır. Merhum Prof Dr Faruk Sümer Hoca 1986 Kahramanmaraş belediyesinin düzenlemiş olduğu sempozyumda şöyle diyor; şehirlerimizin, köylerimizin, dağlarımızın, mahallelerimizin isimlerini değiştirmeyin. Zira onlar bizim tapularımızdır, atalarımızın kanlarıyla alınmış bu tapuları parayla alınmış tapular gibi satılmaz. Zira atalarımızın verdiği her ismin bir anlamı ve manası vardır. Birçoğu orta Asya’dan yani Türkistan’dan gelmiş veya önemli konulardan ve kurucu beyin adı veya o taifenin anıldığı işlerledir diyor.
Ahirdağ safsatasında uydurma dört tane ayrı gerekçe var. Çünkü insanları ikna edemeyince bir bahane uyduruyorlar. Neymiş efendim Şam bölgesinin sonuymuş da Ahirde Arapça son bitiş anlamları ifade edermiş de yani Arapların kafası bu zat-ı muhteremler kadar çalışmıyordu da Şirdağ ve Şardağ demişler. Açıkça Ahır bu gün çirkin duruyor onun için bu isimden utanıyoruz deseler daha gerçekçi olacaklar. Bu günün tarihi 11.10.2016, ben 1962 doğumluyum, Ahirdağ adını yedi, bilemediniz sekiz senedir duyuyorum. Daha önce var olduğunu veyahut da şu kaynakta yazıyor diyemezler. Çünkü yok maalesef ki yeni nesil bunları bilmediği için onlara inanıyor. Şu bilinmeli ki Faruk Sümer hocanın ifadesine göre Ermeni çeteleriyle PKK ile aynı konumda ısrarla Ahirdağ diyenler. Çünkü kanla alınan tapular ancak kanla verilir. Parayla alınan tapular gibi kolay satılamaz..."
İbrahim Kanadıkırık 7 Yıl Önce
Anadolu yaklaşık 10 asırdır Müslüman Türk yurdudur. Bu yurdun her karış toprağında ecdadın kanı, teri ve emeği vardır. Bu toprakların her yeri ecdad tarafından tabiatına uygun olarak isimlendirilmiştir. Bu isimlendirmeleri nev-zuhur ifadelerle değiştirmeye kalkmak bilinçli ise ihanet ve nankörlük, değilse hamakattır. Burası Dulkadirli Türkmenlerinden beri Ahır Dağı’dır. Ben Maraş’ın çocuğu olarak büyüklerimden hiçbir vakit “Ahir Dağı” nitelendirmesini işitmedim. Ben kendimi bildim bileli Ahır Dağı/Ahur Dağı teleffuzunu işittim. Üstelik Osmanlı kaynaklarında da Osmanlıca yazılışıyla “Ahır Dağı/Ahur Dağı” ifadesi net olarak görülmektedir. Osmanlıca okuyabilenler Şemseddin Sami’nin “Kâmus’ul-alâm” ve Ali Saib’in “Mufassal Coğrafya-yı Osmanî” adlı eserlerine bakabilirler.