Winnicott gibi büyük kuramcıların çocuk üzerinden ilerlediğinde vardığı bir nokta vardır. Bu ortak noktanın adı; ilk nesne, yani annedir. Çocuk bir annenin bedeninde başladığı yolculuğa yine annenin bitişiğinde devam eder,  yaşamın ilk yıllarını da anneyle neredeyse bitişik geçirir. Bu bitişik olma haline denk gelen zaman dilimi aynı zamanda bebeğin ruhsallığının, beyninin ve bedenin geliştiği en önemli dönemdir. 0-3 yaş bebek için en kritik dönemdir. Doğuştan dürtüsel bir agresyonla doğan bebek, bu agresyonu içine alan ve ona sakinliği veren bir nesneye ihtiyaç duyar. O ilk nesne ise annedir. Bakım veren, annelik işlevini yerine getiren pek tabii bir babada olabilir. Burada önemli olan bir annelik işlevidir. Annelik işlevinin bebek üzerindeki en önemli rolü hiç şüphesiz ki bebeğin iç güdüsel olarak doğuştan gelen agresyonunu içine almak, bebeği sakinleştirmek kaydıyla güvenli bir ortam sunmaktır.

Bebeğin doğuştan getirdiği agresyon bir nevi emilmediğinde, yani annelik işlevi yerine getirilmediğinde bu durum ilerde çocukta patolojik durumlara yol açabilir. Kernberg ise bu durumu saplantılı kişilikler üzerinden incelemektedir ve bu durumu 4 evrede inceler;

I. Evre:

 İlk evre çocuğun yaşamının ilk haftalarındaki durumunu anlatır. Kernberg nesne ilişkilerinin içselleştirilmesindeki ilk evrede, çocuğun anneyle ilişkisinden elde ettiği haz veren ve tatmin eden deneyimlerin oluşturduğu hafıza izlerinin oluştuğunu öne sürer. Bu evrede birbirinden farklılaşmamış ilk kendilik-nesne kümesi henüz oluşmamıştır. Yani bebek kendi bedeni ile dış dünyada ki nesne ve annenin bedeninin ayrımını yapamaz.

Bebeğin anneyle ilişkisi tatmin edici değilse otistik psikoz veya “duygulanımdan yoksun” kişiliğin habis bir tipi oluşabilir; hatta kişilik yapısı kolaylıkla antisosyal olabilir. Çocuğun ikinci evreye geçebilmesi için annesi psikofizyolojik ihtiyaçları için yeterli uyarıyı ve doyumu sağlayabilmelidir.

II. Evre:

Bu evre bebeğin yaşamının ilk 4. ve 12. haftaları arasında başlar. İkinci evrede, anne bebeğin ihtiyaçlarını karşıladığında etkinleşen, birçok algılamanın sonucunda “bütünüyle iyi” nitelikli ilk farklılaşmamış kendilik-nesne kümesi tasarımları oluşur.  Kernberg’in tarif ettiği ikinci evrede “iyi” ile “kötü” daha ileri düzeyde ayırt edilir. Kendilik, kendilik olmayandan ve insan, insan olmayandan daha iyi ayrımlaştırılmaya çalışılır.

III. Evre:

Bu evre 6. ve 18. aylar arasındadır. Bu evrede kendilik tasarımları ile nesne tasarımları arasında ayırım yapılır. Yani bebek bu evrede kendini ve ötekileri fark eder, ayırt eder. Ve bu durum büyük olasılıkla 6–10 aylık bebeklerdeki yabancı kaygısının oluştuğu kritik bir evredir. Bu evrede bebek anneyi diğerler yabancı kişilerden ayırt etmeye başlar. Olması gereken yabancı yüz korkusu oluşmayan bebeklerde gelişim problemi görülebilmektedir

IV. Evre:

 Son evre birinci yaşın sonuyla ikinci yaşın ikinci yarısı arasında başlar ve çocukluk boyunca devam eder. Bu devrede “iyi” ve “kötü” kendilik tasarımlarının ayrımlaşması sona erer ve kendilik tasarımının bütünleşmesi sağlanır, bireyin kimliği belli olur. Bu yapı, beraberinde benlik idealinin de ehlileştirildiği üst benliktir. Sonuncu evrede bebeğinin bütünleşen kendilik imgelemi sürecinde annelik işlevi büyük rol oynamaktadır. Hayatın ilk yıllarında bebeğin geçtiği bu sürecin farkındalığını yaşayan ve ona göre davranan bir anne bebeğine bu süreçte istediğini verecektir.

Başa dönersek eğer, Winnicott'un ''yeterince iyi anne'' nesnesi bebeğin bu sürecini sağlıklı bir şekilde tamamlamasında en önemli rolü oynayacaktır. Kendi egosunu bir kenara bırakabilen, dinleyebilen, sakin kalabilen bir anne ancak bebeğin agresyonunu içine alabilir.

KAYNAKÇA

1) Donald Winnicott- Nesne İlişkileri Kuramı

2) Otto F. Kernberg- Nesne İlişkileri Teorisi 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.