Bir Yolcunun Hikayesi

Bir yolcunun metroda iş arkadaşıyla sıradan beş dakikası

A: Nasılsınız ?

B: ...............

Çok şükür............iyiyim ...

A: Sizin aileniz nerede?

B: Doğu Türkistan’da…

A: Nasıllar? Haber alabiliyor musunuz?

B: Alamıyorum…

A: Ne zamandan beri?

B: 2016’dan beri...

A: ........şaşırma ifadesi, acıma ifadesi ve gözlerin dolması...

Ve yoluna devam eden B kişinin adımları hızlanır...

Kanlı gözyaşlarının damlamaması için dişlerini sıkar, gözlerini ise tek noktaya diker…

Aklından ailesini geçirir tek tek…

Her zamanki gibi içine atmaya çalışır…

Hissettiklerini bastırmak ister...

Öfke, Özlem, Çaresizlik...

Karmakarışık duyguları ile Semaya bakar, “YA SABIR!” der!

Ama yağmur gibi akan gözyaşlarını tutamaz...

Zorlanır Yutkunurken...

Burun deliğinde hisseder bu tarifsiz acıyı...

Mimikleri istemsizce titrer…

Hemen ardından sızlayan kalbi sıkışmaya başlar…

Bakar etrafına…

İçinde kaybolduğu bir izdiham görür…

Baka kalır birden

Neden mi!?

Zira koskoca şehri-İstanbul’un ortasında kalmış yapayalnız...

Alışamadığı sokaklar, Tanımadığı simalar…

Şiddetle artan özlemi onun adımlarını durdurur...

Ve yine her zamanki gibi yazmaya başlar…

Su gibi akan zaman...

Yedi yıl, söylemesi kolay...

Ancak yaşayan bilir yıllarca ufacık bir umutla beklemenin zorluğunu…

Hani derler ya, zaman her şeyin ilacıdır…

Öyle değil işte…

Zaman, büyük acıları olan insanların sadece bir uyuşturucusudur...

Ve acılarına dokunulduğu ilk an tekrar kanar yüreği...

Öyle hassas, öyle güçsüzdür aslında...

Yüreği yaralı yolcu, Baki alemi düşünerek içine sığmayan feryadını, derin bir nefes ile üfler havaya...

Huuu… der uzunca…

Ve üşüyen ruhunu bir tek yanıp kül olan kalbinin teselli edeceğini hatırlar...

Ve satırlarına ruhunun Sahibi olan Mevla’ya hamd ederek devam eder...

Bilir ki Mevla her zaman mazlumun çok yakınındadır…

Ve yolcu Elhamdülillah der, bükülen boynunu kaldırır, derin bakan nemli gözlerini siler, ağır adımlarıyla yoluna devam eder...

Kim ki yolcumuz derseniz eğer…

21. yüzyılda ailesinden senelerdir haber alamayan…

Hiçbir günahı olmasa bile tutuklandığından Vatanına dönemeyen…

Sesini bir türlü İNSANLIĞA duyuramayan,

Hem Din hem Kan hem de insanlık açısından kardeşiniz olan,

Katil KOMÜNİST ÇİN HÜKÜMETİ tarafından ezilmekte olan, 25 milyon Uygur Türklerinden sadece bir tanesidir...