Kahramanmaraş İttifakı (CHP) Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Zeynep Özbaş Arıkan, 6 Şubat depremlerinin ardından onbinlerce Kahramanmaraşlının öncelikli sorunlarına bir çözüm paketi hazırladıklarını belirterek; “Bizim en büyük projemiz, şehrimizi bir an önce ayağa kaldırmak ve yaralarımızı sarmak” ifadelerine yer verdi.
Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Zeynep Özbaş Arıkan, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Kahramanmaraşlıların en iddialı adayı haline geldi.
Arıkan’ın “Kahramanmaraş’a kadın eli değmeli” ve “Memnun değilsen mecbur değilsin” sloganları şehir genelinde karşılık bulurken; 6 Şubat depremleri sonrası ortaya çıkan kriz yönetimine çözümsel yaklaşımı ve ayağı yere basan projeleri seçmeni değişime yönlendirmeyi başardı.
Kahramanmaraşlıların en büyük sorunlarından barınma, işyerleri, orta hasarlı binalar, uygun olmayan alanlar ve rezerv alanları gibi konuların öncelikli olarak ele alınmasını her platformda dile getiren Arıkan, bu sorunlara getirdiği çözüm önerilerini bir kez daha açıkladı.
Projelerini anlatırken deprem olmadan önceki Kahramanmaraş’ı baz alarak çok büyük, mega projeler açıklamak istediğini ancak yaşanılan 6 Şubat depremlerinden sonra böyle projelerin çok anlamsız geldiğini ifade eden Arıkan, “O yüzden biz anlamlı olan tek adımın depremin yaralarını bir an önce sarmak olduğuna inanıyoruz. Öncelikle vatandaşlarımızın barınma, esnafımızın işyeri, orta hasarlı binalar, uygun olmayan alanlar ve rezerv alanlarıyla ilgili sorunları çözüme kavuşturmayı, bu alandaki mağduriyetleri ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz. Şehrimizin diğer sorunlarını da ihtiyaca cevap veren projelere dönüştürerek çözmeyi hedefliyoruz. Kısacası bizim en büyük projemiz, şehrimizi bir an önce ayağa kaldırmak” dedi.
“1 NİSAN’DAN SONRA ORTA HASARLI BİNALAR SORUNUNU ÇÖZMEK İÇİN ÇALIŞMALARA HIZ VERECEĞİZ’’
31 Mart’ta seçilmesi durumunda, Kahramanmaraş’ın yeniden inşasında depreme dirençli kent vurgusu yapan Arıkan, şöyle konuştu: “Ben bu konuyu 10 yıldır gündeme getiriyorum. Şehrimizde bir Kent Konseyi olmadığı için ilimiz ile ilgili böyle hayati konuları konuşabileceğimiz, tartışabileceğimiz, istişare edebileceğimizönerilerimizi belediye meclisine sunabileceğimiz bir ortamımız ve imkanımız olmadı. Türkiye genelindeki kent konseylerinin de önceliği olan şehrimizi dirençli kent haline getirmeyi acil bir şekilde ele almak istiyorum. Dirençli kent nedir? Deprem dirençli kent, uğradığı büyük depremleri minimum hasar ve can kaybı ile atlatan ve günlük yaşam faaliyetleri kesintiye uğramayan kent demektir.Bunu ben son iki dönem belediye başkanımıza da defalarca söyledim. Ama bir türlü bu konuda netice alamadık. Dirençli hale gelmek, bir ket için olmazsa olmaz bir konu. Bununla birlikte orta hasarlı binalar ve uygun olmayan alanlar, şehrin önemli problemlerinden bazıları. İnşallah vatandaşlarımızın bize o yetkiyi 31 Mart’ta vermeleri halinde biz, orta hasarlı binalarla ilgili sorunu çözmek için hemen bir ekibin çalışmalarına hız vererek en kısa sürede ruhsatların verilmesini sağlayacağız. Uygun olmayan alanlarla ilgili de deprem öncesi hazırlanan bir rapor deprem sonrası hazırlanmış gibi bakanlığa sunuldu. Ve uygun olmayan alan diye bir durumla karşılaştık. Bununla birlikte Büyükşehir Belediyesi tarafından deprem sonrası hazırlanan daha güncel bir rapor da bakanlığa sunuldu. Son hazırlanan rapor bir an önce onaylanıp, vatandaşın uygun olmayan alan ile ilgili mağduriyetleri niye giderilmiyor?”
“REZERV ALANLARI HEPİMİZİN BAŞLICA SORUNU OLABİLECEK BİR KONU!”
6 Şubat depremleri sonrası Kahramanmaraşlıların hayatına giren rezerv alan konusunun şehrin ilerleyen yıllarda ciddi bir sorunu haline gelebileceği endişesini paylaşan Arıkan, şu açıklamalarda bulundu: “Rezerv alanları son dönemde beni ziyadesiyle endişelendiren ve bu endişeleri gidermeye cevap bulamadığım bir konu. Şu anda şehrin en kıymetli yerleri çok hızlı bir şekilde rezerv alanı ilan ediliyor. Yerinde dönüşüm için bu alanların mutlaka bu şekilde belirlenmesi gerektiğine dair de bir algı var. Ama rezerv alan ilan edilmeden de bu yerinde dönüşümler yapılabilir. Rezerv alanı dediğimiz şey hepimizin malının, mülkünün, evinin, işyerinin yarısının müşterek bir şekilde devlete verilmesi demek. Bu belki de önümüzdeki yıllarda Kahramanmaraş’ta hepimizin başlıca sorunu olabilecek bir konu. Rezerv alanı içinde bulunan ve yeniden yapılan evlerle ilgili tekrar bir ödeme yapmak gerekecek. Bu ödemeyi herkes yapabilecek mi? İnsanlar ne miktarda ödeme yapacak? Ya da bu ödemeyi yapamayıp evlerini rayiç bedel üzerinden Emlak Konut’a bağlı büyük inşaat şirketlerine devir etmek zorunda mı kalacaklar?Bu sebeple şehrin sahipleri mi değişecek? Bunu ben hem bir aday olarak hem de bir vatandaş olarak soruyorum. Çünkü bu konuyla ilgili bana her gün onlarca soru geliyor. Biz, ne olacağız. Akıbetimiz ne olacak? Evimize, arsamıza, işyerimize nasıl tekrar kavuşacağız? Bir bedel ödeyecek miyiz, ödemeden mi kavuşacağız? Ya da şehrin 10 yıldır kangrene dönüşen, 10 yıldır riskli alan ilan edilen Yusuflar Mahallesi niye rezerv alan ilan edilip bir an önce orada bir kentsel dönüşüme başlanmıyor? Mağaralı, Yörük Selim, Serintepe… Buralar kentsel dönüşüm için çok uygun alanlar olduğu halde niye şehrin ana arterleri rezerv alan ilan ediliyor da oralar rezerv alan ilan edilmiyor? Eğer riskli alansa orada yeniden yapılaşmanın doğru olmadığını söylüyoruz. Riskli alan değilse neden sağlam olan ve hasarsız olan işyerlerimiz evlerimiz çürük raporu verilip yıkılarak büyük bir mağduriyete ve hak kaybına sebep oluyor? Bu soruları geçen Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ziyaretimizde de sorduk ve net bir cevap alamadık.”
HAVA, KARA VE DEMİRYOLU EKSİKLİĞİ
Kahramanmaraş’ın hava, kara ve demiryolu açısından ciddi eksikliğinin bulunduğunu aktaran Arıkan, şehrin ulaşım alanındaki sorunlar ve projelere ilişkin açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Yıllardır çözülemeyen bir havalimanı sorunumuz var. Aletli İniş Sistemi (ILS) cihazının takılıp takılmayacağı ile ilgili bir problem var. En son Ulaştırma Bakanı, Kahramanmaraş Havaalanına ILS’ye dayalı usul tasarımının mümkün olamamasından dolayı ILS yerine 2024 yılı içerisinde OsetLocalizer Sisteminin kurulacağını açıklamıştı. Bahsedilen sistemin kurulup kurulmayacağı belli değil. Havalimanı belki belediyeyi aşan bir konu ama bununla ilgili gündem oluşturarak, siyasileri bir şekilde harekete geçirerek şehrimizin çok mağduriyet yaşadığı sorunun çözümü için de inşallah 1 Nisan’dan sonra elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Çünkü havayolu ulaşımında yaşadığımız bu sorun, birçok alanda yeni sorunlar ortaya çıkarıyor. O yüzden havalimanı sorununun çözümü çok önemli. Ayrıca Söylesek tesiri yok sussak gönül razı değil misali bir de hızlı tren konumuz var ki bu konuda da umutlarımız tamamen tükendi bu yüzden dile bile getirmiyoruz. Bununla birlikte şehrimizin ilçelerle olan bağlantısı yok gibi. Hemen hemen her ilçemizde yol sorunu var. Aslında bunlar belediyelerin asli görevleri. Bunları proje olarak söylemek de doğru değil. Çünkü bunlar zaten yapılması gereken yada yıllardır yapılmış olması gereken konular. Ama eksikliğini hissettiğimiz için eksik olduğu için bunu bir proje olarak söylemek durumunda kalıyoruz. Diğer taraftan şehir içi trafik de yoğun bir şekilde yaşadığımız bir sorun. Depremden önce de sağlıklı bir ulaşım ağımız yoktu. Şu anda da daha çok kangrene dönmüş durumda! İnşallah şehrimizi biraz daha ayağa kaldırdıktan sonra daha sağlıklı bir şehir içi ulaşım için çalışacağız. Şehrimize, Necip Fazıl Şehir Hastanesi ile KSÜ Avşar Kampüsü arasına, oradan da şehir merkezine raylı sistem yapmak istiyoruz. Böylelikle öğrencilerimize hem de vatandaşlarımıza alternatif bir ulaşım imkanı sağlamış olacağız.”
“KENT KONSEYİ İLE HALKIN YÖNETİME KATILIMI SAĞLANACAK”
Kent Konseyi’nin şehre katkısını anlatan Başkan Adayı Zeynep Özbaş Arıkan, “Mutlaka bir kent konseyinin kurulup; sivil inisiyatifin, sivil toplum kuruluşlarının bir çatı altında toplanması ve yerel yöneticilere bir danışma kurulu olarak mutlaka destek olması gerek. Çünkü bir şehirde basın, yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşları bir arada olmazsa o şehirde sağlıklı bir büyümeden, sağlıklı bir yönetimden bahsedemeyiz. Şeffaf, hesap verebilir bir yönetim, hesap sorulabilir yönetim, istişare kültürünün geliştiği bir yönetim, ortak akılla hareket edebilme becerisinin gösterildiği bir şehir. 10 yıldır bunları dile getirmemize rağmen maalesef bu konuda da hiçbir ilerleme olmadı. Ama şimdi beni memnun eden bir şey var. Diğer adaylarımızın da projelerinin içine bu söylediğim konuları, kelimeleri, kavramları yerleştirdiklerini ve bunlarla ilgili de önümüzdeki dönem çalışma yapacaklarının sözünü vermeleri de ihmal edilmiş ve geç kalınmış olmasa da söylemeleri memnun edici” şeklinde konuştu.
ENGELLİ KAMPÜSÜ VE KENT ESTETİK KURULU
Kahramanmaraş’ın yeniden inşa sürecinde engelli dostu bir şehir olması için gerekli altyapı çalışmalarının yanında bir de Engelli Kampüsü yapmak istediklerini açıklayan Arıkan, şu ifadelere yer verdi: “Bir engelli kampüsü projemiz var. Çok geniş bir alanda tüm engelli grupların çocuklarının ilk aylarından itibaren sağlıklı bir eğitim alabilecekleri, onların hayatlarını devam ettirebilmeleri için gerekli temel eğitimlerin doğru bir şekilde verilebileceği, ilerleyen süreçte kültürel, sosyal alanlarda çalışmalar yapabilecekleri, velilerin engelli evlatlarını çok rahat bir şekilde emanet edebilecekleri bir engelli kampüsü yapmak istiyoruz. Kahramanmaraş’ta bir Kent Estetik Kurulu mutlaka kurulması lazım. bu bütün belediyelerde var. Ama Kahramanmaraş’ta varsa da aktif olmayan bir kurul. Ben şu ana kadar şehirde bir Kent Estetik Kurulu tarafından yapılan bir çalışmayı maalesef göremedim.”
“STADYUMU YAPACAK OLAN BAKANLIK AYRI, ŞEHRİ AYAĞA KALDIRACAK BAKANLIK AYRI”
Kahramanmaraş’ın kanayan yaralarından birinin de stadyum olduğunun altını çizen Arıkan, şunları aktardı: “Şehrimiz için stadyum öncelikli mi tartışmaları karşısında şunları söylemek istiyorum: Stadyumu yapacak olan bakanlık ayrı, şehri ayağa kaldıracak bakanlık ayrı. Her birinin ayrı ayrı görevleri var. 81 il içinde sadece Kahramanmaraş’ın stadyumu yok. Spor un şehirlerin tanıtımında önemli bir yeri olduğuna değinen Arıkan Biz, daha önceden de açıkladığımız gibi 46 sırt numaralı sporcuları yetiştirecek, şehrimizi spor turizmine kavuşturacak Süper lig maçlarının da şehrimizde oynanabileceği 25 bin 046 kişilik stadyum yapacağız. Ayrıca amatör spor kulüplerimizeantrenman alanları ve malzeme desteği vererek taraftar gruplarımıza deplasmana giderken ulaşım ve kumanya desteği de vereceğiz.”
GERMANİCİA AÇIK HAVA MÜZESİ
Kahramanmaraş’ı turizm merkezi haline getirecek Germanicia Antik Kenti için şunları kaydetti: “2011 yılında Kahramanmaraş’ta Uluslararası 5. Mozaik Corpusu Sempozyumu yapılmıştı. Orada, Kahramanmaraş’taki mozaiklerin bu bölgedeki en orijinal, en sıradışı, en değerli mozaikleri olduğuyla ilgili bilim adamlarının raporu var. Biz, Germanicia’nın açık hava müzesi şeklinde Kültür Turizm Bakanlığı tarafından yapılması için elimizden geleni yapacağız.”
“İSTİHDAM VE ÜRETİME KATKI”
Özellikle Kahramanmaraş gibi büyük afet yaşamış kentlerde demografik yapı başta olmak üzere şehirlerin mevcut yapısının korunması ve daha iyiye evrilmesi için kalkınmanın önemli bir konu haline geldiğine işaret eden Arıkan, kalkınmayı desteklemek için istihdam ve üretim odaklı çalışmalar yapacaklarını belirtti. Arıkan, şu ifadelere yer verdi: “Maalesef şu anda üniversiteyi bitiren gençlerimizin istihdam konusunda çok büyük sıkıntıları var. Gençlerimiz, üniversiteyi bitirdikten sonra uzman olarak iş bulma konusunda çok büyük sıkıntı yaşıyor. Biz, inşallah istihdama yönelik Meslek Edindirme Kursları yapmak istiyoruz. İstihdama ve girişimciliğe yönelik kurslarla gençlerimizi desteklemek istiyoruz. Tabi bu arada kadınlarımızı bu kurslara yönlendirirken onların evlatlarını güven emanet edebilecekleri mahallelerde ücretsiz kreşlerde açacağız. Kreş konusunda çalışan kadınlarımızın bu konudaki yaşadıkları problemleri de gidermek için kreş sayısını artıracağız.
Hayvan barınağı ile ilgili de şu an mevcut olan barınağı rehabilite edip mümkün olduğu kadar da bu barınağın Türkiye’deki örnek barınaklardan biri olması konusunda elimizden geleni yapacağız. Bu projelerimizin yanında ilçelerimizle ilgili projelerimiz var. İlçelerimizde tarım ve hayvancılığı geliştirecek, onlara destek olacak, çalışmalarımız var. Kent Konseyi kurduğumuzda mutlaka bir Çiftçi Meclisi kuracağız. Son olarak 1 Nisan’dan sonra bu görev kime nasip olursa istişare kültürünü, ortak aklı harekete geçirecek ve hep beraber şehri yönetecek bir anlayışa sahip bir yönetici olsun. Ben bunu temenni ediyorum.”